20 Kasım 2008 Perşembe

ADANMIŞLIĞIN ÖRNEĞİ NESİBE HATUN (R.A.)



Nesibe Hatun ( r.a ) Uhud savaşının yapılacağı günün sabahı bir kaba su doldurarak düşer Uhud’un yollarına. Uhud’ a vardığında Müslümanlar üstün durumdadır ancak bir süre sonra Müslümanlar okçuların yerlerini terk etmesi ile birlikte bozguna uğrarlar.

Nesibe Hatun (r.a ) o bozgun anında eline kılıcı alarak Allah Rasulü ( a.s .m) korumak amacıyla Allah Rasulü’nün ( a.s.m ) ın etrafında başlar kılıç sallamaya.Allah Rasulüne (a.s.m ) bir zarar gelmemesi için atılan oklara karşı kendini siper eder. Bu esnada omuzundan yaralanır.

Nesibe Hatun ( r.a ) o anları şöyle anlatır.

- Müslmanlar bozguna uğrayınca kafirlerden İbni Kamia “ Bana Muhammedi gösterin, o kurtulursa ben kurtulmayayım diyerek Allah Rasulüne ( a.s.m) doğru hamle yaparak yöneldi.

Ben ve Musab Bin Umeyir ( r.a ) de aralarında bulunduğu bir gurup sahabi onu karşıladık.

İşte o anda ondan bir darbe alarak omuzumdan yaralandım.Bende ona bir kaç darbe vurdum

Ancak Allah düşmanı zırhlı olduğu için darbelerim boşuna gitti.

Bir ara etrafıma baktığımda insanların her birininin bir tarafa dağıldığını gördüm.Allah Rasulü’nün ( a.s.m ) etrafında on kişi kadar kalmıştık.Ben eşim ve çocuklarım onu koruyorduk.Allah Rasulü ( a.s.m ) benim kalkanımın olmadığını gördü. Kalkanı olan bir sahabinin kaçmaya çalıştığını fark edince “ Kalkanını savaşanlara bırak buyurdu.” O sahabe kalkanını yer bıraktı. Hemen koşup

kalkanını aldım , onunla Allah Rasulü’nü korudum.Süvarilerden biri bana doğru hızla hamle yaptı.Kalkanımla onun darbelerine mani oldum.Sonra ben karşı hamleyi yaptım.Adamın atının ayaklarına sert bir darbe indirdim.Atı sendeleyince , adam sırt üstü yere düştü.

Allah Rasulü ( a.s.m )Benim süvariyle çarpıştığımı görünce , oğluma seslenerek :

- Ey Ümmü Ümâre’nin oğlu annene yardım et,annene ! Allah bütün ailenize rahmet etsin. Annenin makamı falan falan kişinin makamından daha yüksektir buyurdu. Oğlum yardıma koşunca adamı öldürdük.Ben Allah Rasülü’nün ( a.s.m ) yanına giderek:

- Ya Resulallah ! ( a.s ) Dua buyurnda Cennette seninle birlikte olalım, dedim.

- Allah’ım ! onları cennetinde benimle beraber kıl ! diye dua buyurdu..Ben:

- Artık dünyada başıma ne gelirse gelsin umurumda bile değil dedim. “

Allah Rasulü ( a.s.m ) Nesibe Hatun’u cennetle müjdeleyince , şehadet arzusu ile coşan aile ,daha büyük bir aşkla düşman üzerine saldırmaya başladı.O sırada Nesibe Hatun’un oğlu Abdullah ( r.a ) müşriklerden sol koluna sert bir darbe aldı.Allah Rasülü ona seslenerek:

- Yaranı sardır buyurdu.Allah Rasulü’nü ( a.s.m ) duyan Nesibe Hatun ( r.a. ) kolundan kanlar fışkıran oğlunun yanına koşarak onun yarasını sardı.Bu esnada Allah Rasulü ( a.s.m ) bu kahramanlara bakıyordu.

Annenin oğluna:

- Hadi kalk müşriklerle savaş ! dediğini duyunca

- Senin yaptığına kimin gücü yeter , ey Ümmü Ümare ! buyurarak onların fedakarlığını övdü.

O esnada müslümanlar bir türlü toparlanamıyor, kafirler ise sürekli saldırıyordu. Nesibe Hatun ( r:a.) kılıcını kuşanmış Allah Rasulü’nün ( a.s.m.) etrafında onu korumak için pervane gibi dönüyordu.O sırada Nesibe Hatu’nun oğlu Abdullahı yaralayan müşrik Allah Rasülü ( a.s.m ) üzerine doğru geliyordu.O nu gören Allah Rasulü ( a.s.m ) adamı Nesibe Hatun ( r.a ) a göstererek:

- Bu gelen oğlunu yaralayan kişidir buyurdu.Nesibe Hatun adamın üzerine hızla atılarak atının bacaklarını yaraladı.At tökezleyip adam yere düştü.Çevredekler yetişip adamı öldürdüler.

Allah Rasulü ( a.s.m ) Nesibe Hatun’a tebessüm ederek:

- İntikamını aldın ey Ümmü Ümare ! sana zaferi nasip eden,düşmanından dolayı gözünü aydın eden,intikamının alındığını gösteren Allah’a hamd olsun,buyurdu.

Allah Rasulü ( a.s.m ) Nesibe Hatun’un Uhud savaşındaki halini şöyle özetler:

“ Uhud savaşında sağıma soluma ne tarafa baktıysam, onun benim için savaştığını gördüm.”

Bu savaşta Nesibe Hatun ( r.a ) on iki yerinden yara almıştı. Özellikle İbni Kamia’nın vurduğu darbe ile aldığı yara çok derindi.Aldığı yaraların etkisinden bir yıl boyunca kurtulamamıştı.


Kaynak

Dr.Hilal Kara –Abdullah Kara

Hiç yorum yok: