5 Ekim 2008 Pazar

HER YÖNÜYLE PEYGAMBER EFENDİMİZ ( A.S.M)


PEYGAMBERİMİZ ( A.S.M ) NASIL BİRİYDİ

Allah Rasulü ( a.s.m. ) Cemali

Efendimiz ( a.s.m. ) en güze anlatanlardan biride Ümmü Ma’bed ( r.a) dır

Hicret sırasında ilk kez Efendimiz ( a.s.m. ) gören Ümmü Ma’bed Efendimize ( a.s.m ) İkramda kusur etmedi.O sırada eşi çadırdan uzakta bir yerdeydi. Ümmü Ma’bed olanları eşine büyük bir heyacanla anlatınca, eşi;

- O nasıl bir insandı ? diye sordu.Bunun üzerine Ümmü Ma’bed Efendimiz ( a.s.m. ) anlatmaya başladı.

“ O güzelliği apaçık ortada olan,nurani yüzlü,güzel görünümlü biriydi.Karın büyüklüğü, baş küçüklüğü gibi ayıpları olmayan, son derece hoş ve endamlı , güzel simalıydı. Gözleri siyah, kiprikleri dolgun, güzel sesli nazik birisiydi.

“ Gözünün beyazı çok beyaz , karası çok kara,kudretten sürmeliydi. Kaşlarının ucu ince saçları koyu siyahtı.Gerdanı uzun ve yüksek ,sakalı hafif uzundu.Susutuğunda üzerine sukunet ve vakar hakim oluyor, konuştuğunda güzelliği ortaya çıkıyordu. Sözleri inci tanesi gibi dizi olup,ağzından tatlı tatlı akıyordu. Sözleri net, doğru ile yanlışı bir birinden ayırt edecek kadar açıktı.

“ Uzaktan bakıldığında insanların en açık simalısı, belirgin ve güzel yüzlüsü, yakına geldiğinde herkesten çok tatlı ve sevecendi.Orta boylu olup boyu, ne sevilmeyecek kadar uzun, nede gözün hakir göreceği kadar kısaydı.

“ Fidanlar arasından çıkmış da güzelliği onları gölgelemiş bir fidan gibiydi. Yanında bir kaç arkadaşı vardı. O, birşey söylediğinde dinliyor, emir verdiğinde hemen emrini yerine getiriyorlardı. O, hizmetine koşulan, kendisine saygıda kusur edilmeyen biriydi.Asık suratlı değil güler yüzlü, kimseyi ayıplamayıp azarlamayan biriydi.”

Eşini dinleyen Ebu Ma’bed, onun kim olduğunu anladı ve şöyle dedi.

- Vallahi bahsettiğin kişi Mekke’de Kureyşlilerin kendisinden sürekli bahsettikleri kişidir. Onun sahabesi olmayı çok isterdim.İlk fırsatta yanına gideceğim diyerek.

Allah Rasulü’nün ( a.s.m ) ulaşamadaığı için üzüntüsünü dile getirdi.

Efendimizi ( a.s.m ) çok iyi tarif edenlerden biride Hz.Hatice validemizin ilk eşinden olan Ebu Hâle ( r.a ) dır. Bir gün Hz Hüseyin (r.a ) İnsanları çok güzel bir şekilde tasvir eden Ebu Hâle ( r.a ) rica ediyor ve efendimizi kendisine anlatması istiyor. Ebu Hâle ( r.a ) Efendimizi ( a.s.m ) veciz bir şekilde şöyle anlatıyor.

“ Allah Rasulü’nün ( a.s.m ) son derece saygıdeğer biridi.Yüzü ayın ondördüncü gecesinde parladığı gibi parlardı.Hoşlanılmayan kısadan uzun, Hoşlanılmayan uzunluktanda kısaydı. Başı büyükçe, saçları uzundu.Saçları fazla uzadığında örük yapardı.Ancak genelde saçları kulak yumşaklığını geçmezdi. Açık tenli, geniş alınlı, kalem kaşlıydı. Aralarında ölçülü bir boş luk ve kızdığı zaman beliren bir damar vardı.Burnu güzel, yüzü bilmeyen lerin krem sürmüş zannedeceği kadar parlaktı. Sakalı sık yanakları pürüzsüzdü.

“ Düz ve sağlam ve yapılı bir vücuda sahipti.Göğsü ile karnı aynı hizadaydı. Omuzları geniş,kemikleri kalındı... Aayakları düzdü, bacaklarında herhangi bir eğrilik yoktu. Adımlarını uygun adımlarla atar, vakarla yürürdü.Yürüdüğün de bir yerden aşağı gidiyormuş gibi yürürdü. Birine döndüğünde bütün vucudu ile dönerdi. Sahabilerin den biriyle karşılaştığı zaman ilk önce o selam verirdi.”

-Bana birazda halinden bahset ! diye ricada bulundum.

“ Allah Rasulü’nün ( a.s.m ) genelde hüzünlü dururdu.Devemlı tefekkür halindeydi. Uzun süre susar, gerekmedikçe konuşmazdı. Konuştuğu zaman ise kısa ve özlü konuşurdu.Sözleri ne anlaşılmayacak kadar kısa ,nede bıktıracak kadar uzundu. Boş söz konuşmadığı gibi, zor anlaşılacak şekilde de konuşmazdı. Sıradan az bir şeyde olsa nimeti kötülemez, önemserdi. Zevkine ve nefsine düşkün değildi. Kızgınlığının ardına düşmez, ancak hakka karşı gelindiğinde onun yanında olur, her zaman hakkı desteklerdi.Bir şeye işeret edeceği zaman bütün eli ile işaret ederdi. Bir şey çok hoşuna giderse ondan yüz çevirir uzaklaşırdı. Konuştuğu zaman duraksamaz, akıcı konuşurdu.Kızdığı şeyin üzerine gitmez, uzaklaşırdı. Sevindiğinde gözlerini yumardı. Gülümsemesi tebessüm şeklindeydi.

( kaynak Beyheki, Delailu’- Nübüvve, 1/285-588 )

( Candan öte sevmek Dr Hilal Kara – Abdullah Kara )

Hiç yorum yok: