5 Ekim 2008 Pazar

HER YÖNÜYLE PEYGAMBER EFENDİMİZ ( A.S.M)


Peygamberimizin ( a.s.m ) vasıfları

Muhammedü’l – Emin

Gençliğinden beri Mekkeliler arasında güvenilir olmakla şöhret bulan Allah Rasuli (a.s.m ) bu özelliğinden dolayı Mekkeliler kendisine doğru ve dürüst kendinden

Emin olunan manasında Muhammedü’l – Emin demişlerdir. “ Allah Rasulü ( a.s.m ) Mekkelilere islamı anlatmaya başladığı zaman Mekkeliler ona karşı çıkıp ona eziyet ve cefa çektirip zulmettiler. Kureyş halkının için den biri olan Nadir Bin Haris çevresindekiler hitaben şöle dedi.

“ Muhammed (a.s.m ) sizin aranızda yetişip büyüyen biriydi.Siz ondan her zaman Ziyadesi ile memnun ve emindiniz.O, sizin en doğru sözlünüz ,emaneti en fazla gözeteninizdi.Şimdi onun saçlarında beyazlık görünmeye ( olgunlaşmaya ) başlayıp sizi islama devat edince ona sihirbaz dediniz. Hayır vallahi o sihirbaz değildir.”


Doğruluk

Allah Rasulü’nün ( a.s.m ) en önemli özelliklerinden olan doğruluk vasfı dost düşman herkes tarafından kabul görmüştür.O’ na yapmadığı kötülük kalmayan can düşmanı

Ebu Cehil, bile

- Seni yalancılıkla itham edemeyiz.Biz seni değil getirdiklerini inkar ediyoruz, demek zorunda kalmıştı.Bunun üzerine şu ayet nazil oldu.

“ Onlar seni yalanlamıyorlar ama o zalimler açıkca Allah’ın ayetlerini inkar ediyorlar” ( Enam suresi 6:33 )

Allah Rasulü’nün ( a.s.m ) Bizans kıralına islama davet mektubu gönderdi gerçeği araştıran kral durumu önemseyip Mekke liderlerinden Ebu Süfyan ve arkadaşlarını sarayına getirtti.Ona bir takım sorular sordu.Ebu süfyan önce onu kıskanarak, kendince Efendimiz ( a.s.m ) küçük göstermeye çalıştı.

-Kralım onun işi önemsenmeyecek kadar küçük birşeydir dedi.Ebu süfyanın duygularının farkına varan Kayser,onu uyararak,

- Sen yalnuzca onunla ilgili sorularıma cevapla ! O’ her savaşta sizi yendimi ?

- Hayır yalnızca benim bulunduğum bir savaşta bizi yendi.

- Onu doğru sözlü olarakmı , yoksa yalancı olarakmı tanırdın. ?

- O’ yalncı biridir.

Kayser Ebu Süfyanın doğru söylemediğini anlayarak,tercumanı vasıtası ile yanında bulunan diğer araplara :

- Onlara söyle ,eğer bu adam yalan söylerse beni hemen uyarsınlar,dedi. Tercuman diğer kişileri uyarınca , Ebu Süfyan Efendimiz ( a.s.m ) hiç bir zaman yalan söylemediğini itiraf etmek zorunda kaldı.Kayser tercuman vasıtası ile sorularına devam etti.

- Onun soyu nasıldır ?

- Bizim en soylumuzdur.

- Daha önce aranızda her hangi biri Peygamber olduğunu söyledimi ?

- Hayır.

-Onun atalarından kral olan varmı ?

-Hayır

-Ona genelde halkın ileri gelenlerimi tabi oluyor, yoksa fakirlerimi tabi oluyor ?

-Ona daha çok , fakirler,genöler ve kadınlar tabi oluyor.

-Ona tabi olanlar artıyormu ,azalıyormu ?

-Artıyor.

- Onlar arasında bu kişinin dinine girdikten sonra beğenmiyerek, yada kızarak ayrılan varmı ?

-Yoktur.

-Peygamber olduğunu söylemeden önce onu hiç yalancılıkla suçladığınız oldumu ?

-Hayır.

-Verdiği sözü tutmayıp yerine getirmediği oldumu ?

-Hayır.Ancak şu anda biz onunla bir anlaşma yaptık. Onun bu anlaşmayı bozacağından korkuyoruz.

-O size neleri emrediyor.

-Tek olan Allaha ibadet etmeyi,O’na hiç bir şeyi ortak koşmamayı, putlara tapmamayı, Namaz kılmayı,doğruluğu,Yoksullara sadaka vermeyi,verilen sözde durmayı,emaneti sahiplerine vermeyi, akraba ile ilgilenmeyi,onları gözetmeyi emrediyor.Kötülük yapmamızı yasaklıyor, dedi.Kayser onu dinledikten sonra şöyle dedi.

- Ben sana, onun soyunu sordum.Sen en soylumuz dedin. Peygamberler kavmleri arasından en soyluların içinden gelir.Ben sana “ ondan önce aranızda Peygamberlik iddiasında olan oldumu ? diye sordum.Sen” hayır “dedin.Eğer onun ataları arasında Peygamber olsaydı onları taklit ediyor derdim.Kral olsaydı atalarını saltanatını taklid ediyor derdim.Ben sana yalan söyleyip söylemediğini sordum sen “ hayır” dedin.

“ İnsanlara karşı yalan söylemeyen kişi, Allaha karşı asla yalan söylemez.Ben onların artıp artmadığını sordum.Sen artıklarını söyledin. İman işi böyledir.Tamamlanıncaya kadar böylece devam eder dedikten sonra şöyle devam etti

- Bunlar peygambere ait sıfatlardır.Zaten ben onun şu sırada ortaya çıkacağını bekliyordum.Fakat sizin kavminizden olacağını bilmiyordum. Eğer onun hakkında söyledikleriniz doğru ise , o yakında ayaklarımın şu bastığı yere kadar hakim olacaktır.Eğer öldürülmeden onun yanına vara bileceğimi bilsem, kendisine kavuş mak için her zorluğa katlanırdım dedi.. ( Buhari bedü’l-Vahy,6. )


Kaynak

( Candan öte sevmek Dr Hilal Kara – Abdullah Kara )

Hiç yorum yok: